20 Ocak 2010 Çarşamba

True Colors

Farkındayım kimliğini henüz bulamamış bir ergen, ya da özel günlerde renkli renkli temalar yapan google gibi J'aime la vie, Je fais du vélo da değişim içerisinde... Şimdi umarım bu son olur diyeceğim ama biliyorum olmayacak.
Suluboya'yı çocukken mutlaka kullanmışsınızdır. İlkokul'da resim çizmeyi çok seven ben, pastel olsun, kuruboya olsun boyamayı hiçbir zaman sevememişimdir. Hep dışına taşırıyordum çünkü; sabırlı değildim, özenle dışına taşırmadan ince ince boyamayı bir türlü beceremezdim. Çizdim ya işte güzel güzel, boyamaya ne gerek var diye düşünürdüm. Suluboya ise tamamen farklı bir deneyimdir, diğerlerine benzemez. Kullanması en zor boyalardandır, hatta bu yüzden şimdi baktığımda çocuklara neden kullandırdıklarını anlamıyorum. Sabır ister, özen ister, hata kaldırmaz. Yanlış renge boyadığınızda, suyla düzeltmeye çalışırsınız ama bu sefer de istediğiniz rengi tutturamaz, kağıdın dokusunu yitirirsiniz. O dağların ortasından bir ırmağın aktığı, güneşin genellikle doğmakta olduğu, aşağıda evinizin, evin yanında da bir ağacın olduğu resimleri yapması bile suluboyayla ayrı bir zordur. O yüzden de pek çok çocuk ilkokuldan sonra bir daha eline almaz her ne kadar bardaktaki suyun fırçayı batırdıkça hangi renklere büründüğünü, en sonunda nasıl griye dönüştüğünü heyecanla ve çocuksu bir merakla izlemiş olsa da. Ama bütün zorluklarına rağmen suluboyayla bulutları boyarken bulutlara dokunurmuş gibi hissederdim ben. Lekelemekten hoşlanırdım kağıdı, kurşun kalemle önceden çizmeden bomboş kağıdı istediğim gibi boyamak, değişik değişik hiçbir anlamı olmayan şekiller yapmak isterdim. Sonuçta üstümdeki pijamalarım, annemin beyaz örtüsü ve suluboya kutusu kirlenecek olsa da öylesi hep daha güzeldi. En son ne zaman suluboya kullandım hatırlamıyorum ama şimdi ne zaman suluboya görsem nostalji kokar bana.
Ben de suluboya hasretimi böyle gideriyorum işte.

*True Colors'ı da Cyndi Lauper'den bir dinleyin bakalım.

3 yorum:

  1. hayır yazı için değil. sanat adına söyleyecek pek bir sözüm olduğunu düşünmüyorum. ama bir önceki blog tasarımı daha güzeldi bence, onu söyleyim dedim.

    YanıtlaSil
  2. daha kimliğimi bulamadığım nasıl da belli=)

    YanıtlaSil
  3. ben öncekini istiyoruuuuuum!

    o çok şirindi ve bissürü gülen yüzlüçocuk ve dünya kardeşliği ve aslında UN'e gönderme...

    bence kimliğini o yönde bulmalısın dostum :)

    YanıtlaSil